Tarih: 16.08.2025 14:00

Yapay zekânın büyük dönüşümü

Facebook Twitter Linked-in

Teknoloji dünyasında son yılların en çok konuşulan konularından biri yapay zekâ. Yapay zekâ yolculuğu, bugün ekonomiden eğitime, siyasetten sanata tüm alanlarda köklü değişim yaşatıyor. Bir zamanlar bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz sahneler, artık hayatımızın günlük akışına yerleşti.
ChatGPT gibi dil modelleri, otonom araçlar, kuantum teknolojileri, insan-makine etkileşimini bambaşka bir boyuta taşıyor. Uluslararası Sanayici İş Kadınları Derneği Danışma Kurulu Üyesi, teknoloji ve iletişim uzmanı Ecehan Ersöz,
"İnsanlık tarihinin yeni çağında, insanın makinelerden çok kendini yeniden keşfetmesi gerekiyor. Veri, çağımızın yeni petrolü değil; artık sinir sistemidir. Veri-politika-etki üçgeninde denge kurulabilirse, dijital toplum daha kapsayıcı, daha adil ve daha özgür bir geleceğe doğru ilerleyebilir. Aksi hâlde, yapay zekâ yalnızca bir teknolojik devrim değil; sosyolojik bir kırılma oluşturabilir" dedi. Ersöz, yapay zekânın tarihindeki kritik kırılma noktalarına dikkat çekerek, "1956'da John McCarthy öncülüğünde Dartmouth College'da düzenlenen konferansı yapay zekânın doğum anı olarak tanımlıyor. 1980'lerde uzman sistemler, 1997'de Garry Kasparov'un IBM'in Deep Blue'suna yenilişi, 2012'de derin öğrenme devrimi ve 2023'te ChatGPT'nin hayatımıza girişi bu yolculuğun başlıca kilometre taşları. Ancak süreç, yalnızca başarı hikâyelerinden ibaret değil. 1974-1980 arasında yaşanan 'yapay zekâ kışı' gibi dönemler, beklentilerin karşılanmaması nedeniyle araştırma fonlarının kesilmesine yol açtı. Dijital devrim, insanın yalnızca çevresini değil, zihnini de yeniden tanımladı. Beynin sinaptik bağlantılarında dolaşan bir fikir, saniyeler içinde yapay zekâ motorlarının veri ağına karışıyor ve milyarlara ulaşabiliyor. Bu, kolektif hafızamızın yeniden yazıldığı bir dönem. İnsan ve yapay zekâ çıktılarının sinerjisi tıpkı nükleer füzyon gibi yepyeni sonuçlar doğurdu" dedi.
Yapay zekâ otomasyonunun muhasebecilerden çağrı merkezi çalışanlarına kadar birçok mesleği dönüştürdüğünü belirten Ersöz, bu sürecin aynı zamanda yeni iş kolları doğurduğunu ifade etti. Ersöz, "Veri artık çağımızın petrolü değil, sinir sistemidir. Veri politikalarında adalet ve şeffaflık sağlanamazsa, yapay zekâ sosyolojik kırılmalara yol açabilir" uyarısında bulundu.
Yapay genel zekâ ve süper zeka ufku
"Yapay genel zekâ artık bilimkurgu değil, stratejik bir gerçekliktir" diyen Ersöz, Süper zeka kavramı, insan zekâsını aşma potansiyeline sahip singularity (tekillik) gibi kavramların dahi sinyallerini veriyor. Buna hazırlıklı olmak için küresel ölçekte stratejiler gerekiyor Aksi hâlde, iş gücü krizleri, kimlik bunalımları ve siber distopyalar, insanlığın yeni sınavı olabilir. Yapay zekâ çağında belki de en kritik sorumuz şu olmalı: Biz hâlâ gerçek anlamda düşünebiliyor muyuz? İnsanlık tarihinin yeni çağında, makinelerden çok insanın yeniden kendini keşfetmesi gerekiyor. "Jules Verne'in hayal gücü bugün hâlâ bize lazım. Ama bu kez hayal kuran sadece insanlar değil, makinelerde işin içinde" dedi.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —