Tarih: 25.06.2025 12:05
Emekli doktor, ikramiyesiyle kurduğu çiftlikte 14 yıldır organik üretim yapıyor
Zonguldak’ta 35 yıllık çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olarak görev yaptıktan sonra emekli olan Tomris Özeler, 14 yıl önce tüm emekli ikramiyesini Polonya’dan getirdiği maviyemiş (blueberry) fidanlarına yatırarak organik sertifikalı bir çiftlik kurdu. Özeler, kurduğu sistemle çevresine de ilham verdi.
Zonguldak’ta emekli çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Tomris Özeler, 35 yıllık hekimlik kariyerinin ardından doğayla iç içe bir yaşamı tercih etti. 2007 yılında emekliye ayrılan Özeler, 2011 yılında Cemaller köyünde 21 dönümlük bölgedeki bozuk orman arazisini tarıma uygun hale getirmek için kiraladı.
Özeler, arazi ıslahının ardından tüm emekli ikramiyesiyle Polonya’dan ithal ettiği sertifikalı mavi yemiş fidanlarını dikerek üretime başladı. Özeler, ilk yıllarda verimlilik açısından sınırlı sonuçlar almasına rağmen sürdürülebilir üretim teknikleri uygulayarak zaman içinde ürün kalitesini ve miktarını artırdı. Yılın büyük bölümünü arazi üzerinde geçirerek organik ürünlerinin tanıtımı için sektörel fuar ve pazar organizasyonlarına katılan Özeler, halk pazarlarında stant açarak doğrudan tüketiciyle buluştu ve pazarlama ağını genişletti.
İdrar yolu enfeksiyonlarına karşı antibiyotik etkisi bulunan, kansere karşı koruyucu enzimleri aktive eden, antioksidan ve kanser önleyici özellikleriyle öne çıkan meyve, taze tüketildiğinde ise kanı temizlemeye ve kalp krizi riskini azaltmaya yardımcı oluyor. Bu faydaları duyan emekli çocuk sağlığı uzmanı Tomris Özeler, organik olarak mavi yemiş yetiştiriciliğinde 14 yılı geride bıraktı.
5 bin 500 fidanla sertifikalı organik ürün yetiştiriyor
Özeler; kurduğu çiftlikte 5 bin 500 adet maviyemiş (blueberry) fidanıyla birlikte geçen yıl 500 kilogram ürün elde etti. Özeler, maviyemiş sezonunun Haziran başında başladığını, Ağustos sonunda sona erdiğini ancak geçen yıl hasadın 1.5 ay sürdüğünü söyledi.
Özeler aynı zamanda yaşamaya başladığı çiftlikteki sürecini şöyle anlattı:
"Uzun yıllar Zonguldak’ta çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olarak çalıştım. 35 yıl kadar. Şimdi sonradan da işte hep aklımda olan bir bahçecilik vardı. Bir tesadüf eseri Maviyemiş ile tanıştım ve bu bahçeyi kurmaya karar verdim. Ormandan yer kiraladım. Ondan sonra işte burada kestane, karayemiş ve maviyemiş yetiştiriyorum. Organik sertifikalı yetiştiriyorum."
"Maviyemişle tanışmam bir tesadüfle başladı"
Maviyemiş üretme fikrinin nasıl doğduğunu anlatan Özeler, "O bir seyahatte bir mola yerinde tesadüf oldu. Yaban Mersini ile tanıştım. Bu çok güzelmiş. Acaba Zonguldak’ta yetişir mi diye araştırırken mavi yemiş çıktı karşıma. Türkiye’ye gelişi henüz 10 yıllıktı o zaman. 2000 yılında Prof. Dr. Hüseyin Çelik, Samsun Ziraat Fakültesi’nde tanıtımını yapmış. Araziyi gördü, tür seçiminde yardımcı oldu. 3-4 sene danışmanlığımı yaptı. Sonra da kendi başımıza alıştık artık, ayaklarımızın üstünde duralım dedik yavaş yavaş" diye konuştu.
"Konvansiyonel üretim içime sinmedi; organik yapacağım dedim"
Organik tarıma nasıl karar verdiğini anlatan Özeler, ilk başta kendisine konvansiyonel üretim önerildiğini ancak bu yöntemin içine sinmediğini ifade etti. Özeler, "İlk bir sene kurduğumda konvansiyonel tarım dediler, gübre planlaması yaptık ama içime sinmedi. Dedim ki ben organik yapacağım. Aynı fiyata satarsın dediler bana ama halk biraz daha bilinçleniyor. Organik olduğu için tercih edenler çok fazla. Fakat toptan sattığınız zaman zorlanıyorsunuz. Çünkü öteki daha ucuz. Güvenenler, bilenler alıyor zaten" diye konuştu.
"Birçok kişi gelip danıştı, ilk fikri benden aldı"
Yaptığı çalışmaların başkalarına ilham verdiğini belirten Özeler, "Çok fazla oldu seneler içinde. Geldiler, danıştılar. O kendi yollarını ayrı çizdiler ama ilk fikirleri benden alan çok oldu. Ben de dilim döndüğünce benim yaptığım hataları yapmasınlar diye anlattım. Yaptıkça seviniyorum. Belki ileride insanlar kooperatifleşmeye gider de el birliğiyle ezilmeyiz" dedi.
"Pazarlamayı sevmiyorum ama mecburum"
Çiftliğin idamesi için pazarlama zorunluluğuna da değinen Özeler, bu süreci şu sözlerle anlattı:
"Benim işim yetiştirmek mesela. Pazarlamayı sevmiyorum. Ama mecburum yapmaya onu da. Çünkü belli bir masraf ediyorsunuz. O masrafın da karşılığını almak istiyorsunuz. Bu fidanları 13-15 yıl önce Polonya’dan getirdim. Tüm emekli ikramiyemi yatırdım. Üstüne de 5 bin lira ekledim. Öyle getirdim bu fidanları. Şimdi Türkiye’de de bulunuyor, ithal ediliyor herhalde."
"Zevkim için yapıyorum, cepten yiyoruz ama değiyor"
Gelecek hedeflerinden de bahseden Özeler, tüm zorluklara rağmen üretmeye devam edeceğini vurguladı.
"Israrla devam ediyorum. Umut kesilmez, illa elbet bir gün biz de kazanırız. Öyle milyonlar falan kazandığımız da yok. Kendi kendine çevirsin yeter dedik. Ben kendi zevkime harcıyorum parayı. Cepten çok yiyoruz ama zevkine harcıyorsun. Belli bir yaştan sonra dört duvar arasında çalıştık, bir de açık havada çalışalım dedim" ifadelerini kullandı.
Özeler, kiraladığı arazide maviyemişin yanı sıra kestane ve karayemiş de yetiştirdiğini sözlerine ekledi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —