Tarih: 29.07.2025 00:17

BM’deki İki Devletli Çözüm Konferansı başladı

Facebook Twitter Linked-in

BM'deki Filistin Meselesine Barışçıl Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi Konusundaki Birleşmiş Milletler Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansı, onlarca ülkeden üst düzey diplomat ve hükümet yetkilisinin katılımı ile başladı.
İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki ilhak ve etnik temizlik politikaları iki devletli çözüm umutlarını azaltmaya devam ederken, BM'deki yüksek düzeyli uluslararası konferansta iki devletli çözüm için zamanın hızla tükendiği uyarıları ve somut adım çağrıları yükseldi.
Onlarca ülkeden üst düzey diplomat ve hükümet yetkilileri, on yıllardır süren İsrail-Filistin çatışmasına çözüm olarak iki devletli formülü teşvik etmek amacıyla ABD'nin New York kentindeki BM Genel Merkezi'nde düzenlenen iki günlük uluslararası konferansta bir araya geldi.
Filistin Meselesine Barışçıl Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi Konusundaki Birleşmiş Milletler Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansı, toplantının eş başkanlığını üstlenen Fransa ve Suudi Arabistan'ın dışişleri bakanları Jean-Noel Barrot ve Faysal bin Ferhan ile BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in hitaplarıyla başladı.
"Zaman, aleyhimize işliyor"
Fransa'nın Yahudi halkının var olma hakkı ve kendi yurtlarına sahip olma hakkını tanıdığı gibi aynı hakkın Filistin haklı için de geçerli olduğunu kabul ettiğini vurgulayan Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, BM Genel Kurulu'ndaki hitabında, "Fransa, şiddet döngüsünün sona erdirilmesinin tek alternatifinin bu iki halkın iki ayrı devlette, barış ve güvenlik içinde yan yana yaşaması ihtimali olduğuna inanmaktadır" dedi.
Fransa'nın onlarca yıldır bu çözümden yana olduğunu vurgulayan Barrot, "Gazze'de İsrail'in askeri operasyonlarının belirsiz bir süreyle uzatılmasıyla tehdit edilen ve sorgulanan bu barış düşüncesi, artık uzun zamandır askeri ya da siyasi bir gerekçeye dayanmayan operasyonlarla tehlike altındadır. On binlerce sivilin hayatını kaybettiği, nüfuslarının kitlesel olarak yerinden edildiği, ailelerin parçalandığı, ibadethanelerin, hastanelerin, okulların bombalandığı, insani yardım ve gıda dağıtımının kanlı bir felakete dönüştüğü bir ortamda, savaşla harabeye dönmüş Gazze, bugün neredeyse bir ölüm evine dönüşmüştür" dedi.
Barrot, "Bu kadar büyük acıdan sonra barış nasıl düşünülebilir? Bu fikir ayrıca, Batı Şeria'daki yerleşimlerin hızla artmasıyla, özellikle aşırılık yanlısı yerleşimcilerin zeytin ağaçlarını köklerinden sökmesi, okulları yakması, Filistinlileri evlerinden kovması ve tüm bunların İsrail makamlarının gözlerinin önünde gerçekleşmesiyle tehdit altındadır" ifadelerini kullandı.
İsrail Meclisi'nin (Knesset) geçen hafta Batı Şeria'nın tamamen ilhakını onaylamasının süreci daha da umutsuz hale getirdiğini vurgulayan Fransız bakan, "Bu duruma kesinlikle boyun eğemeyiz ve daha fazla bekleyemeyiz. Çünkü zaman artık aleyhimize işliyor" dedi.
Barrot, "İki devletli çözümün her zamankinden daha fazla tehdit altında olduğu bir dönemde, Fransa, Filistin Devleti'ni tam anlamıyla tanımaya hazırdır ve bunu önümüzdeki eylül ayında gerçekleştirecektir" ifadelerini kullandı.
"Somut mekanizmaları hayata geçirmek için çalışıyoruz"
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud, ülkesinin barışın Filistin halkının ekonomik olarak ve kalkınma yoluyla güçlendirilmesi olmadan inşa edilemeyeceğine inandığını söyledi. Bu çerçevede Suudi Arabistan'ın Filistin ekonomisinin ilerletilmesini teşvik ettiğini ve işbirliğini geliştirdiğini vurgulayan Ferhan, "Bu çerçevede, Dünya Bankası'nın ve IMF dahil olmak üzere uluslararası kuruluşların, Filistin halkına yönelik hem kalkınma finansmanı hem de teknik destek sağlama konusundaki kritik rolünü vurgulamak isteriz" dedi.
Suudi Arabistan'ın 1967 sınırları içinde ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulması için çabalarını sürdürdüğünü vurgulayan Ferhan, "Bu, bölgede adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışın sağlanmasının temel taşıdır" dedi.
Suudi bakan, "İşgali sona erdirecek, bağımsız Filistin Devleti'ni kuracak ve güvenliği sağlayacak somut mekanizmaları hayata geçirmek için çalışıyoruz" dedi.
"Zaman tükeniyor"
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ise Filistin sorununun iki devletli formül ile çözüme kavuşturulmamasının İsrail'in küresel düzeyde artan yalnızlığını daha da derinleştireceğine dikkat çekti. Guterres, "Açık konuşalım. Bir Filistin Devleti, ödül değil bir haktır. Bu hakkın reddi, tüm dünyada aşırılık yanlılarına verilmiş bir armağandır" dedi.
1967 sınırları temelinde, Kudüs'ün her iki devletin de başkenti olduğu güvenli ve tanınmış sınırlar içinde yan yana yaşayan İsrail ve Filistin devletlerinin uluslararası hukuka, BM kararlarına ve ilgili anlaşmalara uygun olduğunu ifade eden Guterres, "Zaman tükeniyor. Her geçen gün güven azalıyor, kurumlar zayıflıyor, umutlar tükeniyor. Bu yüzden uluslararası toplumu ve tüm yetkili tarafları, iki devletli çözümü yaşatmaya ve bunu gerçekleştirecek, acil, somut ve geri dönülemez adımları atmaya davet ediyorum" dedi.
Bunun yalnızca siyasi bir mesele değil, ortak değerler ve ilkelerle ilgili bir mesele olduğunu vurgulayan Guterres, "Hiçbir ulus, kalıcı güvensizlik içinde yaşamamalı. Hiçbir halk da sürekli bir işgalin altında yaşamak zorunda bırakılmamalı. Bu, Birleşmiş Milletler Şartı'nın ve uluslararası hukukun vaadidir. Bu, vicdanın çağrısıdır. Bu çağrıya, açıklıkla, cesaretle ve kararlılıkla yanıt verelim" dedi.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —