Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, "Gümrük Birliği’nin kapsamının genişletilmesi, yalnızca Türkiye için değil, aynı zamanda Avrupa Birliği için de ortak çıkar niteliği taşımaktadır" dedi.
Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) iş dünyası ile yabancı misyon temsilcilerini bir araya getirdiği ‘Geleneksel Büyükelçilikler Resepsiyonu’, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yabancı büyükelçiler, siyaset ve iş dünyasının yoğun katılımıyla gerçekleşti. Resepsiyonun açılışında bir konuşma yapan ASO Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç, yabancı misyon temsilcileri ile sanayicileri bir araya getiren bu davetlerin çok kıymetli iş birliklerine vesile olduğunu belirtti. Ardıç, Geleneksel Büyükelçiler Resepsiyonu’nun da yeni dostluklara ve güçlü bağlara kapı aralayacağına inandığını söyledi.
ASO olarak üretim kapasitelerini, teknolojik kabiliyetlerini ve uluslararası rekabet gücünü artırmak için çalıştıklarını belirten Ardıç, vizyonlarının sadece yerel ekonomiyi güçlendirmek olmadığını, ortak projeler geliştirmek ve sürdürülebilir bir gelecek için iş birlikleri kurmak olduğunu kaydetti. Ardıç, bu çerçevede büyükelçiliklerle de yakın bir temas içinde olduklarını bildirdi.
"Ankara Türkiye’nin teknolojik gelişmişlik düzeyinde 81 il içinde 1. sırada yer almıştır"
Ankara’nın, sadece Türkiye’nin başkenti olmadığını, stratejik konumu, güçlü sanayi altyapısı ve gelişen teknolojik ekosistemiyle Türkiye’nin ekonomik merkezi konumunda olduğunu vurgulayan Ardıç, Ankara’nın, 2024’te gerçekleştirdiği 15 milyar dolarlık ihracatında yüzde 12,1 yüksek teknoloji payı ile yüzde 3,6 olan Türkiye ortalamasının ve diğer 5 büyük sanayi şehrinin çok üzerinde bir performans gösterdiğini ifade etti. Dijital altyapısı, iş gücü çekiciliği ve yenilikçi araştırma kapasitesi sayesinde Ankara’nın, savunma, sağlık teknolojileri, yazılım, ileri malzeme ve makine imalatı sektörlerinde Türkiye’nin öncü şehirlerinden biri olduğunu da kaydeden Ardıç, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Şehrimiz, sahip olduğu güçlü üniversite ekosistemi, savunma sanayi odaklı yatırımlar ve teknoparkların hızlı gelişimi sayesinde Ar-Ge harcamalarında İstanbul’u geride bırakarak, ilk sırada yer almıştır. Bilgi üretimi, yenilikçilik ve teknoloji geliştirme kapasitesi sayesinde farklı sektörlerde yürütülen projeler Ar-Ge harcamalarını ciddi şekilde artırmış ve Ankara’yı Ar-Ge’nin kalbi haline getirmiştir. Ankara Sanayi Odası’nın Türkiye’de ilk kez hazırladığı ve kamuoyuyla paylaştığı İllerin Teknolojik Gelişmişlik Endeksi ASO-İLTEK sonuçlarına göre Ankara, Türkiye’nin teknolojik gelişmişlik düzeyinde 81 il içinde 1. sırada yer almıştır."
Ardıç, Ankara’nın uluslararası direkt uçuşlarının artması gerektiğini belirterek, bu çerçevede yeni direkt uçuş hatları için AJET ile yürüttükleri çalışmalardan yakın zamanda somut sonuçlar almayı öngördüklerini söyledi.
"ASO Teknoloji Üssü Ankara’nın yıllık ihracatına 1,5 milyar dolar katkı sunacaktır"
Ardıç, ASO tarafından kurulum hazırlıkları hızla devam eden ‘ASO Teknoloji Üssü’nün, Ankara ve Türkiye sanayisinin yüksek katma değerli ve teknoloji odaklı üretim kapasitesini güçlendirmeyi hedeflediğini belirtti. Projenin, girişimcilik ve inovasyon ekosistemini destekleyerek Ankara sanayisini ileri teknoloji merkezine dönüştürme potansiyeli taşıdığını da kaydeden Ardıç, "Toplamda 1,2 milyon metrekare bir alana sahip olacak ASO Teknoloji Üssü’nü, üretim ile Ar-Ge’yi bir araya getiren sürdürülebilir yenilikçilik ekosistemi ve yeni bir Teknoloji Geliştirme Bölgesi konsepti olarak tasarladık. 2026 yılında temelini atacağımız ASO Teknoloji Üssü tüm etapları ve fonksiyonları ile devreye alındığında 800’den fazla firmaya ev sahipliği yapacak, 18 bin nitelikli istihdam oluşturacak ve Ankara’nın yıllık ihracatına 1,5 milyar dolar katkı sunacaktır" diye konuştu.
"Serbest Bölgemiz ihracatımıza yaklaşık 4 milyar dolarlık katkı yapacak"
Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını sürdürülebilir kılmak, uluslararası ticarete entegrasyonu artırmak amacıyla, Ankara Kalkınma Ajansı ile Serbest Bölge kurma girişimlerimizi de başlattıklarını anımsatan Ardıç, "Temelli Sanayi Havzasında mülkiyeti odamıza ait olan 4,2 milyon metrekare alan üzerinde, teknoloji ve sanayinin başkentinde Serbest Bölge kuracağız. Serbest Bölgemizde yerli ve yabancı 200’ün üzerinde firma 40 bin kişiye nitelikli istihdam sağlayacak ve ihracatımıza yaklaşık 4 milyar dolarlık katkı yapacak" ifadelerini kullandı.
Ardıç, Orta Vadeli Plan’a (OVP) ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, son dönemde ekonomine yaşanan olumlu gelişmelerle Türkiye’nin sürdürülebilir büyümeyi tesis etmek ve makroekonomik istikrarı sağlamak anlamında kayda değer bir aşama kaydettiğini dile getirdi.
"Gümrük Birliği’nin kapsamının genişletilmesi, Avrupa Birliği için de ortak çıkar niteliği taşımaktadır"
Seyit Ardıç, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında yürürlükte olan Gümrük Birliği’nin, ekonomik ilişkiler için en önemli yapı taşlarından biri olduğunu kaydetti. Fakat son dönemde dünya ticaretinin köklü bir dönüşüm geçirdiğini ve dijitalleşmenin öneminin arttığına vurgu yapan Ardıç, "Mevcut anlaşma ise yalnızca sanayi ürünleri ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsadığı için artık günümüz ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Bu tablo, hem serbest ticaret anlaşmalarında hem de AB ile ikili ticaret anlaşmalarında asimetrik bir yapı oluşturmakta ve ülkemizi küresel rekabette dezavantajlı bir konuma taşımaktadır. Gümrük Birliği’nin kapsamının genişletilmesi, yalnızca Türkiye için değil, aynı zamanda Avrupa Birliği için de ortak çıkar niteliği taşımaktadır. Avrupa’nın en büyük ticaret ortaklarından biri olmamızın yanı sıra, tedarik zincirlerinde stratejik bir üretim ve lojistik merkezi konumundayız. Bu gerçek, güncellemenin karşılıklı fayda sağlayacağını açıkça göstermektedir" diye konuştu.
"Ülkelerinizden satın aldığımız bir makinayı teslim almaya gitmek için bile vize alamıyoruz"
Ardıç, uluslararası fuarlarda Türkiye’yi temsil etmek, yeni iş birlikleri kurmak ve yatırımları hayata geçirmek istediklerinde uzun ve zahmetli vize prosedürleri ile karşı karşıya kaldıklarını ve bu durumun ülke ekonomisine zarar verdiğini sözlerine ekleyerek, "Mallarımız serbestçe dolaşırken, o malları üreten biz sanayicilerin önünde böylesi engellerin bulunması, ciddi bir çelişkidir. Sayın AB büyükelçileri, ülkelerinizden satın aldığımız bir makinayı teslim almaya gitmek için bile vize alamıyoruz. Ne yapmamız gerekiyor? Bu konuda sizlerden iş dünyasına desteğinizi bekliyoruz. İnanıyoruz ki; vize süreçlerinin kolaylaştırılması ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesiyle ülkemiz ile Avrupa Birliği arasındaki iş birliği çok daha güçlü ve verimli bir zemine kavuşacaktır" açıklamasında bulundu.