CHP Genel Başkanı Özel: "Kimseyi satmadım, Tunç Soyer’i de satmam"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de partisinin İl Başkanlığı önünde partililere ve vatandaşlara seslendi. Özel, "Ben bir Cumhuriyet Halk Partili bir Cumhuriyet Halk Partiliye yanlış yaparsa o yanlışı kendime yapılmış sayarım. Bu kadar açık söylüyorum.

Gündem 2.07.2025 15:24:08 0
CHP Genel Başkanı Özel:
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de partisinin İl Başkanlığı önünde partililere ve vatandaşlara seslendi. Özel, "Ben bir Cumhuriyet Halk Partili bir Cumhuriyet Halk Partiliye yanlış yaparsa o yanlışı kendime yapılmış sayarım. Bu kadar açık söylüyorum. Bu nifak tohumlarına, bu birbirine düşmelere dikkat edin" diyerek, sonuna kadar Tunç Soyer’in yanında olduğunu söyledi.
İzmir’in önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da aralarında olduğu 130 kişinin gözaltına alınmasının ardından İzmir’e gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İl Başkanlığı önünde vatandaşlara hitap etti. Çok tatsız bir gündemle İzmir’de olduğunu kaydeden Özel, "Bundan duyduğum üzüntüyü ifade ederek başlamak isterim. Dün İstanbul’daydık. Grup toplantımızı İstanbul’a aldık. Dün akşam da hep birlikte Saraçhane’deydik. Orada 100 kara günün bilançosuna baktık. Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayına, milletimiz takdir ederse Türkiye Cumhuriyeti’nin bir sonraki cumhurbaşkanına darbe yapmaya kalkıyorlar. Biz de onunla birlikte hepinizin de emekleriyle mücadele ediyoruz. Bu sürecin içinde tam yüz karası dediğimiz o 100 günde sabah yeniden biz mücadeleye, direnişe uyanmışken. bizi bir başka gündemin içine çekmek, deyim yerindeyse dikkatimizi. motivasyonumuzu dağıtmak, yeni bir suçlama, yeni bir tartışmanın içine çekmek isteyenler. dün sabah İzmir’de bir operasyona girdiler. Hiç şüphe yok, şeklen baktığınızda niyet ortaya çıkıyor. Bir şafak operasyonu ve bugün gördük ki yüzlerce polis aracının emin olun saatlerce uğraşarak verdikleri bir nizamla dron görüntüleriyle özel bir film prodüksiyonu gibi harekete geçişleri ve kişilerin onurlarını, haysiyetlerini zedeleyecek gözaltı görüntülerini servis ettiler. Maksat adalet aramak olsa dronla aranmaz adalet. Eğer doğrunun, hakikatin peşindeyseniz algı operasyonlarına ihtiyacınız yoktur. O yüzden daha ilk nasıl yapıldığına bakarsanız niyetin ne olduğu ortaya çıkar. İlk günden beri İstanbul için de söylüyorum, İzmir için de söylüyorum hiçbir yerel yönetici yargılanmaktan, soruşturulmaktan muaf değildir. Ama yeter ki yapılan iş adalete uygun olsun, hakkaniyete uygun olsun. Maksat sorgulamak, soruşturmak, hakikate ulaşmak olsun diyoruz. Yargılamalar yayınlansın. Suçlama da duyulsun, cevapları da duyulsun. Ekrem İmamoğlu yargılanmasın demiyoruz. Oradaki belediye başkanlarımız yargılanmasın demiyoruz. Diyoruz ki adil yargılansınlar ve tutuksuz yargılansınlar" dedi.

"Akıllarını başlarına alsınlar"
"Bütün imkanlar ellerinde ama yeter ki adil olsunlar" diyen Özel, "Dün sabah gidip de gözaltına aldıklarında Tunç Soyer mi kaçacak? 3 sene, 4 senelik mevzularla kaçacak olsa 50 kere kaçar. Ne Tunç Soyer’in, ne İzmir İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu’nun, ne diğer arkadaşlarımızın, görev, sorumluluk üstlenmiş arkadaşlarımızın veremeyecekleri hesap yok. Bunun için akıllarını başlarına alsınlar. Tutukluluk, tutuklama tedbiri istisnadır. Bir tutuklama yaparsan herkes diyecek ki, ’Ee, tabii burada olması lazımdı.’ Kaçarken yakalanır, yurt dışına çıkarken yakalanır. Görevdedir, elinin altında daha dünya kadar delil vardır. Birkaç gün o deliller karartılmasın diye tutulur başka. Görevde olmayan, bunca aydır yıldır soruşturduğunuz, her birisi bir telefonla gelecek olanları sabah şafak operasyonuyla kollarında ikişer polis, karşılarında kamerayla gözaltı görüntüleri, bu yapılan işin de bir siyasi operasyon olduğunu, bir algı yönetimi olduğunu gösteriyor. Bunun için buradan açıklıkla şunu söylüyoruz. Biz sürecin ikinci günündeyiz. İlk günü iyi geçmedi. Bundan sonra İstanbul gibi yapacaksanız, İstanbul’a nasıl mukabele ediyorsak aynı şekilde buraya mukabele ederiz. İzmir’in hafızasında bir şey var. İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, değerli büyüğümüz 379 yılla 33 ayrı suçlamayla yargılandı. Her davet edildiğinde gitti. Her mahkemede aslan gibi oturdu, kendisini savundu. Bir yandan İzmir’e hizmet etti, bir yandan yargıya hesap verdi. Alnının akıyla bir gün bile ceza almadan o soruşturmadan çıktı. O günlerde AK Parti medyası, İzmir’in AK Partili siyasetçileri neler neler söylüyordu. O yüzden İzmir’in siyaset kültüründe soruşturulmak, hesap vermek ve aklanmak vardır. İzmir’in siyaset kültüründe tutuksuz yargılama vardır. Verilemeyecek hesap yoktur. İçlerinde verilemeyecek hesabı olan çıkarsa tutuksuz yargıladığın, şeffaf yargıladığın, savunma haklarını kısıtlamadığın, avukatlarla, eşle, aileyle uğraşmadığın bir durumda herkes adaletine inanırsa sorulan sorulara verilecek cevap yoksa kimse savcıya saldırmaz. Kimse hakime bir şey edemez. Ama iftira, gizli tanık, şantaj, zulüm, bunlara İstanbul gibi yeltenilirse o zaman adalet aranmaz, siyasetin aparatı olunur" şeklinde konuştu.

"Bir CHP’li bir CHP’liye yanlış yaparsa kendime yanlış yapılmış sayarım"
CHP’nin en güçlü olduğu İzmir’de bunların yapılıyor olmasını da manidar bulduğunu söyleyen Özel, "Bir de işin bir hususu var. Bu yapılan işte neler konuşuluyor, neler konuşturuluyor diye bakınca şu görülüyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin en güçlü olduğu yerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin amiral gemisinde, İzmir’de birbirine düşürebilir miyiz, birbirlerini mi şikayet ettiler? O mu oldu bu mu oldu? Hepsi, hepsini inceliyoruz. Hepsi gözümüzün önündedir. Ben bir Cumhuriyet Halk Partili bir Cumhuriyet Halk Partiliye yanlış yaparsa o yanlışı kendime yapılmış sayarım. Bu kadar açık söylüyorum. Bu nifak doğumlarına, bu birbirine düşmelere dikkat edin. CHP birbirine düşerse o zaman amaçlarına ulaşırlar. Efendim, adam neler yazdırıyor neler? Yani Cumhuriyet Halk Partisi’ne ameliyat yapacak, onu da basın üzerinden kendi trollerine şimdiden söylüyor. Efendim, Özgür Özel kurultayda kendisini destekleyenlere ölümüne sahip çıkmış. Efendim, Tunç Soyer kurultayda karşısındaymış, Özgür Özel gelip sahip çıkmazmış. CHP bu süreçte çok yara alırmış. Ben 10 yaşında Bornova Anadolu Lisesi’ne yatılı gittim. 6-7 sene orada oturdum, orada okudum. Her yaz eşimle, evladımla tatile giderken hala o yatakhaneden arkadaşlarımla tatile gidiyorum ben. Bizde rekabet olur, tartışma olur, kardeşlik hukukuna zeval getirmek olmaz. Hiçbir kardeşimi satmadım, Tunç kardeşimi de satmam. Buradan açıkça söylüyorum. Özgür Özel ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetimi, adil bir yargılama, tutuksuz yargılama, savunma hakkının kısıtlanmadığı, yargının bir operasyona alet olmadığı süreci dikkatle takip etmek üzere nasıl Aziz Kocaoğlu’nun her duruşmada yanına oturduysam, Alaattin Yüksel bir yanında ben bir yanında. O dönemde grup başkan vekiliydim. Nasıl geldim oturduysam, Tunç Soyer’in de yanına otururum. Süreci en yakından, en samimi takip ederim" dedi.

"Partimiz aleyhine dönüştürülmesine hiçbir yönüyle izin vermeyeceğiz"
"Kooperatiflerle ilgili İzmir’de hepimizi üzen tatsız bir süreç devam ediyor" diyen Özel, konuşmasını şöyle tamamladı:
"O kooperatif denemesi ve devamında yaşananlar hepimizi üzen bir süreç. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına ilk verdiğim talimatta, son verdiğim talimatta bu kooperatif meselesinde mağduriyetleri ortadan kaldıracak adımlar atalım ve buradaki sıkıntıdan kurtulalım. Bir talihsizlik, inşaat maliyetlerindeki fahiş artışlar, yanlışlar, hatalar, kusurlar varsa soruşturulacak kısımları ona da eyvallah. Kim bir kusur işlediyse o da hesabını verir. Ama bu ne partinin sırtına yük olmalı ne de İzmir’de Cumhuriyet Halk Partisi ile İzmirliler arasındaki samimi gönül bağını zedelememeli. Bu süreci de en yakından takip ettiğimizi bütün İzmirlilerin bilmesini istiyorum. Bu işin birileri tarafından istismar edilmesine, birileri tarafından partimiz aleyhine dönüştürülmesine hiçbir yönüyle izin vermeyeceğiz. Buradan son sözüm şu; Türkiye büyük sıkıntılarla uğraşıyor ekonomik olarak. Daha dün gece bu basiretsiz yönetim doğal gaza yüzde 25 zam yaptı. İstanbul’da yaptıkları operasyonun ekonomiye yükü 150 milyar dolar ve 6 trilyon lira. Bu para öyle bir para ki asgari ücreti iyileştirin diyoruz. Devlet desteğiyle esnafa yük olmasın diyoruz. Orada lazım olan paranın tam 120 katı İstanbul operasyonunun ekonomiye yüküdür. 120 katı asgari ücrete bir katkı yap, şu asgari ücret 22’den 30’a çıksın diyoruz ya esnafa vereceği 6 bin lira, KOBİ’ye vereceği 6 bin lira desteğin 120 katını İstanbul’da harcadılar. Her birimizin cezası cebinden 70 bin lira. Geçen 100 günde 10’ar çeyrek altın kaybetti Türkiye ekonomisi kişi başına. O yüzden bu tip işleri Erdoğan diyor ya ’Sırf İstanbul değil başka yerler de var.’ Gizlilik olan dosyadan kimsenin haberi yok. Erdoğan’ın maşallah hepsinden var. Burada yapacağı operasyonda bu tip işlerin de ekonomiye yükünü herkes göz önüne alsın. Bir kez daha söylüyoruz. Adil yargılanma, şeffaflık, tutuksuz yargılanma ve savunma hakkının kısıtlanmadığı bir süreçte Aziz Kocaoğlu nasıl yargı önünde aklandıysa, nasıl kendini ifade ettiyse bu süreç İzmir’in bir kazanım sürecidir. Başsavcıya, sayın başsavcıya söylüyorum. İzmir’in geleneğine, kültürüne, aldığınız eğitime, bulunduğunuz makamın gereğine uygun olarak adil olun. Akın Gürlek’le yarışan, sonunda Akın Gürlek’le birlikte hesap verir. Bu kadar söylüyorum. Ben İzmir İl Başkanımızın da gözaltında olduğu bu süreçte babaevine gelmek, yöneticileri görmek, bilgi almak üzere geldim. Ama her biriniz günün bu orta saatinde, bu sıcakta, bu iş gününde koşup buraya gelmişsiniz. Hepinize teşekkür ediyorum. Bundan sonra dayanışmanızı, partiye sahip çıkan bu onurlu duruşunuzu her zaman koruyalım. Hepimiz biliyoruz ki kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber hepinizi çok seviyorum. Sağ olun, var olun."
Özel, konuşmasının ardından il yöneticileri ile görüşmek üzere parti binasına girdi. Özel’in konuşmasının ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da parti binasına geldi.
Haber Kaynak : İHA