Asrın felaketinin ilk günlerinde enkaz altındaki insanları yaşatmak için Hatay’da görev yapmaya başlayan ve bölge insanını hayata tutundurmak için sosyal sorumluluk projeleri yürüten sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul’un yeni görev yeri Antakya oldu. Hatay’da konteynerde yaşamaya başlayan Ertuğrul, çocukların eğitimi için çıktığı yolda binlerce çocuğa umut olmayı hedefliyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşların hayata tutundurmak için mücadele etti. Afetzede çocukların eğitimi için seferberlik başlatan Ertuğrul, kurucusu olduğu Ülkem Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine çok sayıda çadır okul ve konteyner kütüphane açtı. Deprem bölgesinde vatandaşların sadece eğitimine destek olmakla kalmayan iyilik meleği Acil Tıp Teknisyeni (ATT) Ertuğrul, asrın felaketinde evi yıkılan ailelere ‘çocuklar üşümesin’ sloganıyla ev yaptırdı. Hatay’da insanların acısına ortak olan sağlıkçı Havva, tayinini Antakya’ya aldırarak afetzede vatandaşların acısına daha yakından ortak olma kararı aldı. Hatay İl Ambulans Servisi Başhekimliğinde göreve başlayan Ertuğrul, Antalya’da yıllardır sürdürdüğü hayatı geride bırakarak çocuklara umut olmak için konteynerde yaşamaya başladı.
"Hiçbir çocuk üşemesin diye depremde evleri yıkılmış çocuklara ev yapmaya başladık"
Depremden sonra çocuklar üşemesin diye ev yapmaya başladıklarını ifade eden hemşire Ertuğrul, "Ben depremim ilk günü akşam saatlerinde Hatay’a ulaşmıştım. Şehirde o zamanlar çok büyük bir yıkım ve yara vardı. O zamandan beri hem ben hem de kurduğum okuma grubuyla deneyimlerimizle buradayız. Burada çok büyük acılar vardı. Annesini kaybeden çocuklar, evladını kaybeden anneler gibi büyük yıkımın karşısında kelimeler kifayetsiz kalıyor. O yıkımın içerisinde büyük bir umutsuzluk ve çaresizlik vardı. Umudu tekrardan yeşertmemiz gerektiği için enkaz altından kitap yeşertmek için okuma grubumla burada kalmaya devam ettik. Burada çok büyük acılar vardı. Bu acıları anlatmak yerine umudu yaşatmaya çalışıyorum. Ben depremin ilk günü geldiğimde önce insani yardım faaliyetlerinde bulunmaya başlamıştım. Kitap kampanyaları, kütüphaneler ve en sonunda ev yapmaya başladım. Aslında burada kalmamı ev projeleri sağladı. Çünkü daha çok çocuğa ulaşabiliriz. Hiçbir çocuk üşemesin diye depremde evleri yıkılmış çocuklara ev yapmaya başladık" dedi.
"Deniz kenarındaki hayatımı bırakarak buradaki çocukları bulmaya geldim, burada konteyner da kalıyorum"
Antalya’da yıllardır süren düzenli yaşamını bırakarak Antakya’ya gelen ve konteynerde yaşamaya başlayacağını ifade eden Ertuğrul, "Süreçler uzaktan yönetilmeyecek şekilde devam etmeye başlayınca Hatay İl Ambulans Servisi Başhekimliğine atandım. Bugün de ilk günümde görev yerindeyim. Bu durumdan dolayı mutluyum ve daha fazla çocuğa ulaşacağız. Hatay halkına daha fazla şekilde yardım edeceğiz. Bir kitapta diyor; ‘Umut belki de diğer sayfadır dur kapatma’ diyerek kitabı tam olarak umudu yeşertmek ve yeniden ayağa kaldırmak için gücünü görüyoruz. Güneşin yeniden doğacak herkes göstermeye çalışıyoruz. Ben önceden Antalya İl Ambulans Servisi Başhekimliğinde görev yapıyordum. Deniz kenarındaki hayatımı bırakarak buradaki çocukları bulmaya geldim, burada konteyner da kalıyorum. İstesem otellerde kalabilirdim veya evde tutabilirdim ama ben burada kalarak insanların acılarını da anlamak istiyorum. Onların acılarına ortak olmak beni mutlu ediyor. Çünkü acı paylaştıkça azalıyor. Burada daha fazla çocuğa ve daha fazla Hatay halkına sarılabilelim diye buraya tayinimi istedim" ifadelerini kullandı.