Eğitim-Bir-Sen’den 8. Dönem Toplu Sözleşme eylemi

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) 8. Dönem Toplu Sözleşme çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem düzenlendi.
Kamuda yaklaşık 4 milyon memur ve 2 buçuk milyon memur emeklisini kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde tak

Gündem 14.08.2025 16:37:08 0
Eğitim-Bir-Sen’den 8. Dönem Toplu Sözleşme eylemi
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) 8. Dönem Toplu Sözleşme çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem düzenlendi.
Kamuda yaklaşık 4 milyon memur ve 2 buçuk milyon memur emeklisini kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde takvim işliyor. Ön müzakere toplantılarının ardından Kamu İşveren Heyeti ilk teklifini dün açıklamıştı. Hükümetin 2026 ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için 6; 2027 yılı ilk altı ayı için yüzde 4 ve ikici altı ayı için 4 zam teklifi, Memur-Sen ve diğer sendikalar tarafından kabul görmedi. Süreç çerçevesinde Eğitim-Bir-Sen tarafından Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem gerçekleştirildi.
"Hakkaniyete sığmayan teklifini bir kez daha reddediyoruz"
Burada bir konuşma yapan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Talat Yavuz, refah payının ve taban aylığı zammının yer almadığı teklifi kabul etmediklerini ifade ederek, "Kamu İşveren Heyetinin, 2026 yılı için yüzde 10 + yüzde 6, 2027 yılı için yüzde 4 + yüzde 4 olarak açıkladığı; refah payının ve taban aylığa zammın yer almadığı, gerçeklerden uzak, emekliyi de emekçiyi de yok sayan; akla, vicdana, hakkaniyete sığmayan teklifini bir kez daha reddediyoruz" ifadelerini kullandı.
"Yasada çözelim dedik, olmadı, şimdi müsaade edin masada çözelim"
Kamu İşveren Heyetine soru yönelten Yavuz, "Milli Eğitim Bakanlığındaki şube müdürlerinin, ilçe müdürlerinin, il milli eğitim müdür yardımcılarının, araştırmacı, uzman ve müfettişlerin öğretmenlik kariyer basamaklarında ilerleme hakkından mahrum bırakılmasının, çözüm yeri toplu sözleşme masası değil de neresidir? Yasada çözelim dedik, olmadı, şimdi müsaade edin masada çözelim diyoruz. Bu adaletsizlik böyle devam etmemeli, bunun bir çözümü olmalı" dedi.
"Eğitim çalışanları yük değil, güç olarak görülmeli"
Eğitim çalışanlarının yük olmadıklarını ülkenin en büyük gücü olarak değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Yavuz, "Enflasyon, bütçe kısıtları ve hedeflenen enflasyon mazeretlerinin arkasına sığınmamalı, Toplu sözleşmeyi, ücretleri iyileştirecek ve refahı adil paylaştıracak bir fırsat olarak görmeli, Eğitim çalışanları yük değil, bu ülkenin en büyük gücü olarak değerlendirilmelidir. Eğitim, öğretim ve bilim hizmet kolu çalışanlarının mali ve sosyal haklarının geliştirilmesi, sadece onların değil, ülkenin geleceğini inşa edecek eğitim kalitesini artırmanın da anahtarıdır. Eğitim çalışanları yük değil, güç olarak görülmeli; ‘sayısal çoğunluk’, ‘bütçe disiplini’ ve ‘hedeflenen enflasyon’ gibi temelsiz olduğu yıllar içinde açığa çıkan geçersiz mazeretlerin arkasına sığınarak, taleplere duyarsız kalarak, toplumsal maliyetlere neden olunmamalıdır" ifadesine yer verdi.
"Güçlü eğitim, güçlü Türkiye demektir "
Emeklerinin karşılığını almak istediklerini belirten Yavuz, "Bizler, bu ülkenin geleceğini inşa eden eğitim çalışanları olarak, emeğimizin değerinin bilindiği, alın terimizin hakkının verildiği bir toplu sözleşme istiyoruz. Hakkaniyetin, adaletin ve refahın tüm kamu görevlilerine yansıdığı bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz. Toplu sözleşme masasının, sorunların çözüldüğü; umutların, güvenin ve çalışma barışının güçlendiği bir yer olmasını diliyoruz. Eğitim çalışanlarının yüzünü güldüren, ülkemizin yarınlarını aydınlatan bir mutabakatla bu sürecin tamamlanmasını bekliyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki; güçlü eğitim, güçlü Türkiye demektir " açıklamasında bulundu.
Haber Kaynak : İHA