İtalya, Bosna Savaşı’ndaki keskin nişancılar hakkında uluslararası belgeleri talep etti

İtalya’da Milano Savcılığı, Bosna savaşı sırasında spor amacıyla "insan avına" katılan keskin nişancılara yönelik soruşturma kapsamında, o dönem sivillere yardım etmek için gönüllü olarak çalışan Amerikalı itfaiyeci John Jordan’ın Lahey’deki uluslararası

Gündem 13.11.2025 18:22:10 0
İtalya, Bosna Savaşı’ndaki keskin nişancılar hakkında uluslararası belgeleri talep etti
İtalya’da Milano Savcılığı, Bosna savaşı sırasında spor amacıyla "insan avına" katılan keskin nişancılara yönelik soruşturma kapsamında, o dönem sivillere yardım etmek için gönüllü olarak çalışan Amerikalı itfaiyeci John Jordan’ın Lahey’deki uluslararası mahkemeye verdiği ifadelere erişim talep etti.
Bosna Savaşı sırasında Batılı zenginler tarafından "spor" amaçlı öldürülen büyük bir kısmı Müslüman olan Saraybosnalı sivillere ilişkin haberler, kuşatma altındaki Saraybosna’da keskin nişancı terörünü bir kez daha gündeme taşıdı. İtalya’da Milano Savcılığı, Bosna Savaşı sırasında Saraybosna kuşatmasında "spor amacıyla insan avına" katıldığı iddia edilen keskin nişancılara yönelik soruşturmayı derinleştirdi. Savcılık, savaş döneminde sivillere yardım eden Amerikalı gönüllü itfaiyeci John Jordan’ın Lahey’deki uluslararası mahkemeye verdiği ifadelerin kopyalarına erişim talebinde bulundu.
İtalyan La Repubblica gazetesinin haberine göre, soruşturmayı başlatan Savcı Alessandro Gobbis, Lahey’deki uluslararası mahkemede ulaşılabilir olan tüm belgeleri ve tanıklıkları toplamak ve İtalyan vatandaşlarının Saraybosna’da savaş sırasında karıştığı suçlara ilişkin iddiaları incelemek istiyor.
Öte yandan savaş döneminde Bosna Hersek’te Srebrenitsa Soykırımı dahil olmak üzere çok sayıda savaş suçu ve insanlığa karşı suçlara imza atan Sırp güçlerinin, aynı zamanda zengin yabancılara yönelik "savaş turları", İtalya’da bu hafta açılan soruşturma ile tekrar gündeme taşındı.

Jordan’ın Lahey’deki ifadesi
Eski Yugoslavya’daki savaş suçları için kurulan Lahey’deki uluslararası mahkemeye 2007 yılında veren Jordan, ifadesinde Saraybosna’da bulunduğu süre boyunca "yerel halka benzemeyen" insanları birçok kez gördüğünü söyledi. Jordan, "Kıyafetlerinden, taşıdıkları silahlardan ve hareket etme biçimlerinden buralı olmadıkları çok açık bir şekilde anlaşılıyordu. Bunları, rehber gibi davranan yerli insanlar yönlendiriyordu" dedi.
Benzer sahnelerin Mostar ve çevresinde de fark edildiğini söyleyen Jordan, keskin nişancı turizmi ile bölgeye gelenlere ilişkin açıklamasında, "Hem sivil, hem askeri kıyafetler giyiyorlardı. Ama onları ayıran şey silahlarıydı. Yerel savaşçıların belirgin silah tipleri vardı. Bu yabancılar ise daha çok domuz avında, örneğin Schwarzwald’da (Kara Orman) kullanılan av tüfeklerine benzer silahlar kullanıyorlardı. Bunlar kentsel çatışmada kullanılacak silahlar değildi. Yabancıydılar, amatördüler ama tehlikeliydiler" açıklaması yaptı.
Saldırganların hedef seçme eğilimlerinden de bahseden Jordan, "Bazı saldırılarda genel olarak ailenin en küçük üyelerinin hedef alındığını fark ettim. Bir çocuk ve bir yetişkin birlikte yürürse, vurulan çocuk oluyordu. Bir grup genç kız varsa, hedef çoğu zaman en çekici olan oluyordu. Neden bilmiyorum, Tanrı bilir. Ama bir aileyi yok etmek istiyorsanız, çocuğu vurursunuz. Bu diğer tüm aile üyelerini yıkar" ifadelerini kullandı.

Keskin nişancıların hedef aldığı en az 225 kişi hayatını kaybetmişti
Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna, önce Yugoslav Halk Ordusu sonra Sırp Cumhuriyeti Ordusu tarafından 5 Nisan 1992’den 29 Şubat 1996’ya kadar kuşatma altına alınmıştı. Saraybosna’daki kuşatmanın başlangıcında Yugoslav Halk Ordusu ve Sırp milisler, sivillere ateş etmek amacıyla keskin nişancılara yüksek bina ve mevzilere konuşlandırmıştı. Saraybosna kuşatmasına ilişkin verileri toplayan FAMA’ya göre, şehirde keskin nişancılar tarafından hedef alınan 60’ı çocuk olmak üzere en az 225 kişi hayatını kaybetmiş, en az bin 30 kişi ise yaralanmıştı. Çevresindeki dağlar ve şehrin bir kısmı Sırp güçlerinin kontrolünde olan ve giriş çıkışların ancak havalimanı altındaki "Umut Tüneli" olarak bilinen dar tünelden yapılabildiği Saraybosna’da, keskin nişancı ateşinin en yoğun olduğu ana bulvar, gayri resmi olarak "Keskin Nişancı Bulvarı" olarak isimlendirilmişti.

Savaş sırasında 11 bin 541 kişi ölmüştü
Savaş sırasında Saraybosna halkı, modern tarihinin en uzun kuşatması kabul edilen Saraybosna Kuşatması sırasında yaklaşık 4 sene boyunca ağır bombardıman ve keskin nişancı saldırılarına maruz kalmıştı. Kuşatma sırasında bin 601’i çocuk toplam 11 bin 541 kişi ölmüştü. Kuşatma boyunca şehre ortalama olarak günde 330 top mermisi düşerken, en ağır gün olan 22 Temmuz 1993’te Saraybosna’ya 3 bin 700’den fazla top mermisi atılmıştı. Sırp güçleri, kuşatmanın başından itibaren şehri birkaç noktadan keserek kontrol altına almaya çalıştı. Ancak Bosna Hersek Cumhuriyeti Ordusu, polis ve sivil direnişçiler, Saraybosna’nın kritik bölümlerini savunarak şehrin düşmesini engellemişti.
Haber Kaynak : İHA