Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, "İklim değişikliğinin etkilerinin belirginleşmesi, şehirlerin dayanıklılığını hayati bir konu haline getirmiştir. Bu nedenle MHP olarak şehirlerimizin dirençli hale getirilmesini temel bir hedef görmekteyiz" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin öncülüğünde MHP Genel Merkezi’nde ‘Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’ gerçekleştirildi. Toplantıya MHP Genel Başkan Yardımcısı Durmaz, belediye başkanları ve davetliler katıldı. Durmaz, konuşmasında MHP’nin şehirlerin dirençli hale getirilmesini temel hedef olarak gördüğünü açıkladı. Yerel seçim beyannamesinde yer verilen dirençli şehirlerin anlam ve öneminin bir kere daha ortaya konduğunu ifade eden Durmaz, "Günümüzde kentleşme hızının artması depremlerin doğal afetlerin sıklaşması ve iklim değişikliğinin etkilerinin belirginleşmesi, şehirlerin dayanıklılığını hayati bir konu haline getirmiştir. Bu nedenle MHP olarak şehirlerimizin dirençli hale getirilmesini temel bir hedef görmekteyiz. Üretken belediyecilik anlayışımızla bütünleşen dirençli şehircilik yaklaşımı Türk milletinin güvenliği, sürdürülebilir ve huzurlu bir yaşam sürmesi açısından son derece stratejik bir öneme sahiptir. Afetlerin ve krizlerin tamamen önlenmesi elbette mümkün olmasa da şehirlerin bu durumlara hazırlıklı hale getirilmesi mümkündür. Bunun için güçlü yönetişim, bilimsel temelli planlama, teknolojik yeniliklerin kullanılması ve toplumsal katılımın sağlanması gerekmektedir" diye konuştu.
Durmaz, dirençli şehir politikalarının yalnızca teknik çözümlerle sınırlı kalmaması gerektiğini ve sosyal ilişkileri de güçlendiren, topluluk bilincini artıran, kapsayıcı yönetişimi destekleyen bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
"Terörsüz Türkiye’yle birlikte Türk’le Kürt’ün et ve tırnak gibi olan kardeşliği daha da pekişecek"
Durmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkemizin yaklaşık 50 yıldır en büyük sorunu olan ekonomiden sağlığa, toplumsal barış ve millet bütünlüğüne kadar pek çok noktada fitneye, ayrımcılığa kaynaklık eden bölücü terörün ülke gündeminden çıkarılması ülkemizi her alanda rahatlatacak, Türkiye’nin ayağındaki en son pranga sökülüp atılmış olacaktır. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısıyla başlayan ve sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle devlet projesine dönüşen Terörsüz Türkiye hedefi ülkemizin önlenemez yükselişinin önündeki son barikatı da ortadan kaldıracaktır. Terörsüz Türkiye’yle birlikte Türk’le Kürt’ün et ve tırnak gibi olan kardeşliği daha da pekişecek, Türkiye aleyhine yayılmacılık faaliyeti yürüten emperyal ve siyonist lobilerin ham hayalleri bir kere daha suya düşecektir."