SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, BloombergHT kanalında Gözde Atasoy’un sunuculuğunu üstlendiği İş’te Zirve Programına konuk oldu. İş ve özel yaşamına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Babası Sani Konukoğlu’nun öğütlerinin hayatı boyunca kendisine yol gösterici olduğunu söyleyen Konukoğlu, 121 yıllık çınar olan SANKO Holding’in başarı sırlarını anlattı. Konukoğlu, "Her başarısızlığın ardından muhakkak başarı gelir" dedi.
SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Bloomberg HT’de İş’te Zirve Programına konuk oldu. SANKO Holding’in kuruluş hikayesini anlatan Konukoğlu, küçük yaşlardan itibaren iş hayatının içinde olduğunu söyledi. Konukoğlu, "İlkokula başlamadan önce 5-6 yaşlarımda babam Sani Konukoğlu bizi hidrofil pamuk tesisine götürürdü. Pamuklar açılır, temizliği ve ardından kasarlaması yapılırdı. Pamuğu açma işlemi çok keyifliydi. Ben de pamuklar içinde zaman geçirir, gün sonunda harçlığımı almak üzere sıraya girerdim. Ortaokul ve lise yıllarımda tatil dönemlerimde iplikhane, tarak, penye ve bobinde, okulu bitirdikten sonra ise örgü ve boyahanede çalıştım" dedi.
121 yıllık çınar
SANKO Holding’in 121 yıllık dev bir çınar olduğunu anlatan Konukoğlu, Aile şirketlerinin büyüme sırrını da anlattı. Konukoğlu, "Aslında başarının sırrını rahmetli babam Sani bey ve ağabeylerim çözdü. Siz şirketinizde çalışırken işyerinin sahibi değil de bir profesyonel olduğunuzu kabul ederseniz her şey çözülüyor. Biz şirketlerde profesyonel olarak görev yapıyoruz. Hissedar olabilirsiniz ancak profesyonel olarak bulunduğunuz konumu hak etmiyorsanız orada olmamanız gerekir. Bu kurala uyduğunuz takdirde hiçbir şekilde sıkıntı olmadan devam edebilirsiniz. Bu kurallar yazılı değil, zamanın değişim ve dönüşümüne uygun olarak kurallarımız da değişiyor. 20 yıl önce olaylara bakış ile şu anki bakış aynı değil. Kuşaklar arası olaylara bakış açısı inanılmaz derecede değişim gösterdi. Yapay zekanın da hayatımıza girmesiyle birlikte bu değişim daha fazla hissediliyor. Değişim ve dönüşüme ayak uydurabilmemiz için yazılı kuralların yanı sıra günün şartlarına göre de aksiyon almamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Holding ile ilgili yeni kararı duyuran Konukoğlu, "Holdingin dışında kalan şirketlerde yönetim kurulu başkanı artık aileden olmayacak. Yönetimde olabilirler ancak yönetim kurulu başkanı olmayacaklar" ifadelerine yer verdi.
Aile şirketlerinin uzun ömürlü olması ile ilgili soruyu yanıtladı
Aile şirketlerinin uzun ömürlü olmamasında etkili olan hatalar ne oluyor? sorusuna, "Hata demeyelim de, ne daha farklı yapılabilir diyelim. Önemli olan çocukların küçük yaştan itibaren kafalarına şirketlerde çalışmaları gerektiğinin yerleştirilmesi olduğunu düşünüyorum" şeklinde yanıt verdi.
Konukoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendi çocuklarımızın yetişmesinde eşim Jülide Hanım’ın etkisi büyüktür. Eğitimlerini Jülide hanım organize etti. Çocuklarım küçük yaşlardan itibaren iş nasıl yönetilir, pazarlık nasıl yapılır, yönetimde ilişkiler nasıl olması gerekir gibi konularda hafta sonları eğitim aldılar. Herkes hafta sonu veya yaz tatili yaparken çocuklarım bu eğitimleri alarak geleceğe hazırlandı"
"Tüm detayları öğrenmeye odaklanırım"
Detaycı bir kişiliği olduğuna dair sorulara yanıt veren Konukoğlu, "Ben çok fazla detaya inmem. Bir göreve geldiğim zaman o görevde yapmam gerekenleri önceden analiz edip iyice araştırırım. İşletmede A’dan Z’ye görev alırım, tüm safhalarını öğrenirim. İşletmede hızlı karar almanız gerekiyor yoksa ürün hatalı çıkar. İşletme körlüğü denen bir olay var. Dışarıdan bildiğiniz bir konuyu içeriden görmeniz gerekiyor. Aksi halde yanlış kararlar verebilirsiniz" dedi.
"Bilerek adaletsiz karar asla vermem"
Konukoğlu, "Bilerek adaletsiz karar vermem. Bilmeden yanlış bir karar vermiş olabilirim ama bilerek adaletsiz bir karar asla vermem. Bir karar alacağım zaman, ‘Senin adın Adil, ona göre karar ver’ diyerek kendimi telkin ediyorum" ifadelerini kullandı.
"Babamın sözleri hayatımda yol gösterici oldu"
Konukoğlu, "Kişiliğimin ve iş ilkelerimin gelişiminde, babamın, ‘İşin hilesi dürüstlüktür’ sözü etkili oldu. Dürüst olanın İşini iyi yapanın zaten hile yapmadan parasını kazanacağını örneklerle anlattı. Bu söz, babamın bize en önemli mirasıdır. Çalıştığınız müşterileriniz size güven duyarlarsa, sizden sürekli mal alırlar. Belki az kazanırsınız ama sürekli kazanırsınız. Sel suyu hızlı gelir ama gittiğinde de arkasını berbat eder, her tarafı yıkar gider. Pınar suyu oğlum temiz olur, az içersin ama sürekli olur derdi babam. Aldığım önemli derslerden birisi de babam Sani Bey’in ‘Pazarlığın üzerine pazarlık olmaz’ diye özetlediği iş ilkesi oldu. Daha 12-13 yaşlarımda kulağımda küpe olan ve bende çok önemli iz bırakan konu şöyle gelişti. O yıllarda elektrik kesintileri yaşandığı için motorlar çok sık arıza yapardı. Babamla samimi dost olan Ali Küçükparmak, arızalı motorları götürür, tamirini yapardı. Cumartesi günleri ödeme günümüzdü. Ali Amca da geldi. Sohbet ettikleri sırada babam, ‘Adil, Ali amcanın faturasını öde’ dedi ve faturayı bana verdi. Faturada 2,5 lira küsurat vardı. Küsuratı vermeden Ali Amcaya ödeme yaparken bunu söyledim. Ali Amca, ‘Canın sağ olsun’ dedi. Çocuk mantığı ile 2,5 lira eksik ödeyerek doğru bir şey yaptığımı, işletmeye para kazandırdığımı zannettim. Fakat babam öyle bir kızdı ki ‘O parayı hemen öde’ diye tepki gösterdi. Adeta dondum. Babam, ’Bu hareket sana yakışıyor mu?’ dedi. Bir şey anlamadım. Üstelik iltifat bekliyorum, Aferin oğlum, ticareti öğreniyorsun diyecek sanıyordum. ‘Sen, faturadan bir kuruş dahi kestiğimizi ne zaman gördün de böyle bir şeye cesaret ediyorsun’ diye kızgınlığını sürdürdü. Ali amcanın babama itirazları eşliğinde, ağlayarak 2,5 lirayı ödedim. Ali amca gittikten sonra babam beni karşısına alarak ‘Hayatta bir daha pazarlığın üzerine pazarlık yapmayacaksın. Önemli olan pazarlığı baştan yapmaktır. Malı alırken pazarlığını yaparsın, istenilen rakamın belki yüzde 25’ini kesersin ama pazarlık bitmiş, adam işi tamamlamış, faturası düzenlenmiş. Sen o faturanın kuruşunu dahi kesmemelisin ki hakkı sende kalmasın. Yani iş bittikten sonra pazarlık yapılmaz. Yaparsan o insanın hakkını gasp etmiş olursun, bütün hakkı sana geçmiş olur’ diyerek bana neden kızdığını anlattı. Bu olay, hayatıma yön veren bir ders oldu. O günden sonra tüketici olarak alışveriş yaparken dahi "üstü kalsın" derim. Bozuk param olmazsa, yaşadığım bu tecrübeden ötürü fazlasını veririm" şeklinde konuştu.
65 yaş kuralı
65 yaşında görevi bırakacağını aktaran Konukoğlu, "Aile kuralları gereği 65 yaşında görevi devredeceğim. Görev süresinin ardından yönetimde yer almaya devam ediyoruz. İşi bırakmıyoruz. Ortaklar kurulunda görev alıyoruz, Yönetim Kurulu Başkanının istekleri doğrultusunda çalışmalar yapıyoruz. Görevimin bitmesinin ardından bir ay tatil yapacağım" şeklinde konuştu.
Son 6 yılda pek çok zor dönemde Konukoğlu’nun başarıyla liderlik ettiğini söyleyen Gözde Atasoy, "Başkanlığa geldiğiniz dönem zor bir döneme denk geldi. Global ölçekte bir salgın, tüm iş yapış şekillerinin değiştiği kaotik bir dönemde görevi devralmıştınız. Üzerine ülke olarak yaşadığımız en büyük felaketlerden 6 Şubat depremi döneminde de Yönetim Kurulu Başkanı olarak süreci yönetirken insani, vicdani ve adil yönünüzü de ortaya koyarak olabilecek en umutlu şekilde çıkmak için çok büyük adımlar attınız. Bu dönemdeki liderlik tecrübenizden konuşabilir miyiz?" şeklinde soru yöneltti.
Konukoğlu, "Keşke bu olayları yaşamasaydık. Pandeminin ilk günlerinde panikledim. Ağabeylerimle görüştüm ve ilk olarak kendi çalışanlarımızı koruma altına almamız gerekiyordu bunu söyledim. Tüm çalışanlarımıza belirli bir süre ek ödeme yaptık. İşletmelerimizde pandemiye karşı önlemleri en üst düzeyde alarak çalışmalarımıza başladık. İnsanlar çalışmadığı dönemde de sıkıntı yaşıyor. Tam işler yoluna girerken bizleri derinden yaralayan 6 Şubat depremlerini yaşadık. Benim unutamadığım en çok zorlandığım dönem deprem dönemiydi. Ülkemizin her yerinden yardımlar geldi. Afet konusunda işçilerimize eğitim aldırdık. Ben de dahil olmak üzere afet hazırlık eğitimleri aldık. Şu an afet konusunda eğitimli 300 çalışanımız var" ifadelerini kullandı.
"Eğitim, kültür-sanat ve tarihe önem veriyoruz"
Eğitim, kültür-sanat ve tarihi değerlere önem verdikleri söyleyen Konukoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Çektiğim fotoğraflardan sergi açtım. Bu sergiden yola çıkarak zamanla bir galeri fikri oluştu ve Gaziantep’te profesyonel galeri anlayışı ile yönetilen SANKO Sanat Galerisi’ni sanatçı ve sanatseverlerimizin hizmete sunduk. Ulusal ve uluslararası birbirinden seçkin profesyonel sanatçıları ağırlayarak sanatseverlerle buluşturuyoruz. Anadolu’da kâr amacı gütmeden sadece sanatçıya destek anlayışıyla faaliyetlerini sürdüren tek sanat galerisiyiz. Sergi açan sanatçılarımızdan herhangi bir ücret almıyoruz. Sanatçının seçtiği iki eserin birini ben alıyorum, diğerini de galeri satın alıyor."
SANKO Holding’in Zeugma ve Karkamış Antik Kentlerinin kazı sponsorluklarını üstlendiğini de anlatan Konukoğlu, "Daha önce Zeugma’dan eserlerin ortaya çıkartılması için SANKO olarak büyük emek verdik. Abdulkadir abim, mutlaka bu işe sahip çıkın diyerek görevi bize vermişti. O dönem kazı çalışmalarının başında bizzat bulundum. Karkamış Antik Kenti’nin kazı çalışmalarına da hala destek oluyoruz" diye konuştu.
Torun sevgisi bir başkaymış
3 oğlu olduğunu söyleyen Konukoğlu, ailesi ile bolca vakit geçirdiğini söyledi. Konukoğlu, "Pazar günleri kahvaltılarımızı birlikte yapmaya gayret ediyoruz. Evlatlarımı çok severim ancak torun sevgisi bir başkaymış. Sanırsam çocuklarımızla yaşayamadıklarımızı torunlarımızla yaşıyoruz" diye konuştu.