Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Anma ve Onurlandırma Komisyonu Başkanı Necdet Ayaz, hem olimpiyat tarihine damga vuran isimleri onurlandıracaklarını hem de olimpik değerleri gelecek nesillere aktaracaklarını söyledi.
Türkiye’nin olimpiyat tarihine damga vurmuş sporcu, antrenör ve yöneticilere vefa göstermek amacıyla Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) bünyesinde kurulan Anma ve Onurlandırma Komisyonu’nun başkanı Necdet Ayaz, hedeflerini ve yapacakları çalışmaları İhlas Haber Ajansı’na (İHA) muhabirine anlattı.
"Kısa değil, uzun soluklu bir görev"
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin 15 Mart 2025 tarihinde gerçekleşen olağan genel kurulunda başkanlığa seçilen Ahmet Gülüm’ü tebrik ederek sözlerine başlayan Necdet Ayaz, "Başkan Ahmet Gülüm, 117 yıllık mazisinde olmayanı oldurdu ve Anma ve Onurlandırma Komisyonu’nu kurdu. Olimpiyatların dünyanın en prestijli spor organizasyonları olduğu hepimizin malumudur. Buralarda derece almış olan, madalya almış olan sporcularımızla da mutlu oluyor, gurur duyuyoruz. Onlarla sohbet edebilmek, onlara dokunabilmek, hatta onlarla fotoğraf çektirmekte yarıştığımızı da biliyoruz. Ama sonrasında unutuyoruz. Bu bir ciddi bir vefasızlıktı. Bu nedenle Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nde Başkan Ahmet Gülüm, Anma ve Onurlandırma Komisyonunu oluşturdu. O komisyonun başına da beni getirdi. Ben de bu görevlendirmeden onur duydum. Bana vermiş olduğu bir şansla da oluşturduğum komisyon üyeleriyle bir çalışma yaptık. 24 Temmuz’da da anma ve onurlandırma toplantısının ilkini icra edeceğiz. Bugüne kadar olimpiyatlarda madalya alan sporcu sayımız 112. Takdir edersiniz ki 112 kişiyi birden anıp onurlandırabilme şansımız yok. Zaten bu kısa değil, uzun soluklu bir görevidir. Bu nedenle ilk organizasyonumuzda 1908 yılında Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin kurucuları arasında yer alan bir değerimizi anacağız. İkincisi, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi başkanıyken tesisleşme konusunda önemli hizmetler yapan, gönüllerde taht kurmayı başaran bir başkanımızı anacağız. Üçüncüsü, futbolda uluslararası birçok platformda görev üstlenen, üstlendiği görevleri de başarıyla yerine getirerek ülkemizin tanıtımına ve dolayısıyla olimpizm ruhuna katkı sağlayan değerimizi anacağız. Dördüncüsü, olimpiyatlarda ilk altın madalya alan sporcularımızı anacağız ve onurlandıracağız. Beşincisi, olimpiyatlarda en fazla altın madalya alan sporcularımızı anacağız. Takım sporlarında madalya almış mıyız, almışsak ne almışız? Yaptığımız çalışmada 1 gümüş madalyamız var. Orada o gümüş madalyayı ülkemize kazandıran sporcularımızı anacağız. Bir de 1968 yılında kadar olan şampiyonaları incelediğimizde rahmetli olmuşlar. Bir yaşayan efsanemiz var. O efsane şampiyonu anacağız. Bizim törenimiz bu şekilde olacak. İsimlendirmiyorum çünkü esprisi kaybolacak diye düşündüm" ifadelerini kullandı.
Komisyon olarak Türk spor tarihinde izler bırakmış isimlere ulaştıklarını dile getiren Ayaz, "Hayatta olanların kendilerinin gelebilmesini sağlıyoruz. Ebediyete intikal edenlerin de birinci derece yakınlarını araştırarak bulduk, ulaştık. Onlar da gelecek. Kendi değerlerinin ödüllerini alma onuruna sahip olacaklar" şeklinde konuştu.
"Her şeyde bir adalet gereklidir"
Necdet Ayaz, aynı zamanda Fair Play Komisyonu’nda başkan yardımcılığı görevini üstlendiğini de hatırlatarak, "Fair Play, sporda olduğu gibi insanların tüm yaşamında da olması gereken önemli bir olgudur. Her şeyde bir adalet gereklidir. Sporda daha çok gereklidir. Burada da bir değişim yaşandı. Daha önceki komisyonun yönetimi başkanı değişti. Şimdi dostumuz olan Haldun Domaç da Fair Play’n komisyon başkanı oldu. İkinci başkan olarak ben orada da görev yapıyoruz" diye konuştu.